18 Temmuz 2015 Cumartesi

Sezai Karakoç'un efsane aşkı banka reklamında

Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Sezai Karakoç, 1950’de şiirine ilham olan Mülkiye’de sınıf arkadaşı Muazzez Akkaya için  Monna Rosa”  şiirini kaleme almıştı. Ama bu şiirin 19 yaşındaki Karakoç’un platonik aşk yaşadığı Muazzez Akkaya için yazıldığı neredeyse yarım asır sonra anlaşılacaktı. 


Gizemlerle dolu bir şiirdi Monna Rosa. Şairinin gönlündeki karşılığı “Tek Gül” demekti. 14 kıtalık sözlerinde aşk, sevgi, hasret, itiraf ve sitem vardı. Ancak kimse çok uzun bir süre Monna Rosa’daki sihri çözemedi. 50 yıl sonra anlaşıldı; şiirin kıta başlarındaki harflerin yan yana getirilmesinden “Muazzez Akkaya’m”isminin ortaya çıktığını... 
“Monna Roza siyah güller, ak güller / Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak” dizesiyle başlayan Monna Rosa’da müthiş akrostiş vardı. Peki kimdi bu Muazzez Akkaya? Şiir üstadına nefis dizeler yazdıran bu güzel kadın efsane miydi, yoksa gerçek mi? 

Artık inan bana muhacir kızı, 
Dinle ve kabul et itirafımı. 
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı 
Alev alev sardı her tarafımı, 
Artık inan bana muhacir kızı.


Şiirin kıta başlarındaki harfler ve şiirin dizeleri aslında her şeyi anlatıyordu; ancak ne Sezai Karakoç konuştu bu aşkla ilgili bugüne kadar, ne de Muazzez Akkaya. Muazzez Akkaya, hem şairin kendisine olan tutkulu aşkından hem şiirin kendisine yazıldığından haberdardı. Ama görmezden ve duymazdan geldi nedense... Karakoç da kimseye bir şey söylemeden aşkını dizelere nakşetmekle yetindi, hiç evlenmedi! Muazzez Akkaya üniversite yıllarında sevdiği başka biriyle evlenip mutlu bir yuva kurdu. Ve böyle geçti yıllar, tıpkı şiirin dizelerindeki gibi... 

Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna; 

Saat on ikidir, söndü lambalar. 
Uyu da turnalar gelsin rüyana, 
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar; 
Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna 


Yıllar sonra bugün 82 yaşındaki Muazzez Giray (Akkaya), bir banka reklamında ortaya çıktı. İstanbul Fenerbahçe’de yaşayan Muazzez Akkaya, Monna Rosa şiirinin kendisine yazıldığını bildiğini itiraf etti. Akkaya, Karakoç’un şiirinden birkaç arkadaşı dışında kimseye bahsetmemiş, onlara bu sırrı kimseye söylememeleri için iyice tembihte bulunmuş. Akkaya, birkaç yıl önce bir gazetede bu şiirin kendisine yazıldığının ortaya çıkması üzerine yine konuşmamayı yeğledi.



Muazzez Akkaya (Giray), Garanti Bankası’nın reklamında oynuyor.

AKKAYA SESSİZLİĞİNİ HABERTÜRK'E BOZDU

MUAZZEZ AKKAYA (GİRAY): Aslında bu konuda hiç konuşmak istemiyorum, ama madem aradınız; o reklam filminde benim oynadığımı fark ettiniz onun hatırına birkaç cümle konuşayım. Gençliğin verdiği heyecanla yaşanmış bir tutkuydu, benim için de gençlikte kalmış bir hatıra. Sezai Karakoç, büyük bir şair! Bu tutkusu devam ediyor mu bilmiyorum, benim için tarihe mal olmuş bir aşk, bir şiir ve hep böyle de kalacak. Ben okuldan sonra mutlu bir evlilik geçirdim. O döneme ait fotoğrafların çoğunu imha ettim, keşke saklasaydım diyorum bazen. Kendisiyle hiç görüşmedim, 15 yıl önce bir arkadaşım görüşmüş, onun aracılığıyla haber aldım. Kendisine, bana olan sevdasına, aşkına hep saygı duydum. Okul yıllarında da bana olan ilgisini fark etmiştim; bu şiiri yazdığını da biliyordum ama ben aynı yakınlığı duymamıştım. Belki bir yerde karşılaşırsak bir merhaba derim. Allah hepimize uzun ömür versin.


ŞAİR KARAKOÇ, ÖDÜL ALMAYA GİTMEMİŞTİ

Sezai Karakoç 1933 yılında Diyarbakır Ergani’de doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Cemal Süreya ve Ece Ayhan okul arkadaşlarıydı. İkinci Yeni şiirinin kurucuları arasında gösteriliyor. Eleştirmenlerce Monna Rosa şiiri Türkçe yazılmış en iyi aşk şiirlerinden biri olarak gösteriliyor. 2007 yılında Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü kendisine verildiğinde, “Maddi ödülün takdiri size ait, ödül plaketini postayla gönderebilirsiniz” diyerek ödülü almaya gitmedi. 70’e yakın eser kaleme aldı.

İşte o reklam filmi






17.02.2013 Habertürk Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır. Teşekür ederiz..