15 Eylül 2014 Pazartesi

Allah'ın Sadık Kulu



Böyle zirve insanlar hakkında film yapmak, roman yazmak imkânsız gibidir, zira sevmeyenleri ne yapılsa, ne yazılsa görmezlikten gelirler; sevenleri ise kesinlikle tatmin olmazlar. Mesela "Çağrı" filmindeki Hz. Hamza bizlere pek cazip gelmemişti; çünkü Hz. Hamza hayallerin alamayacağı vasıflara sahipti; kim oynarsa oynasın onu canlandıramazdı. Fakat o filmi Hıristiyanlarla beraber seyrettim. Gözlerim filmden çok seyircilerin üzerindeydi; çıt çıkmıyor, herkes soluk almadan olayları takip ediyordu. Gala gecesinde de binlerce kişi pürdikkat "Allah'ın Sadık Kulu"nu seyretti. Her türlü tenkidi göze alarak, Bediüzzaman'ın hayatındaki bir kesiti geniş çevrelere tanıtmak için ciddi bir çaba gösterilmiş. O çileli insanın Barla'ya sürgün edilişini, tecridini, takibat altındaki günlerini anlatıyor. Seyirciler arasında Risale-i Nur öğrencisi olmayan pek çok kimse vardı; dikkat ettim, onların da gözleri nemliydi. Şahsen ben film boyunca o günün atmosferini soluduğumu, çok şey öğrendiğimi rahatça söyleyebilirim. Emeği geçenleri kutluyor, bu işi burada noktalamayıp yeni ürünler vermelerini diliyorum. Mehmet Niyazi-Zaman-07.11.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır. Teşekür ederiz..